Favori Kitaplarım
Öncelikle bu yazıdaki rakamlar hangisini daha çok seviyorum ya da daha az seviyorumla ilgili değil,aklıma geliş sırasıyla ilgili.
Hadi Başlayalım.
NOT: AŞIRI DUYGUSAL FANGIRL DUYGULARA KATLANAMAYANLARIN ÇIKMASI RİCA OLUNUR.
DİKKAT: AŞIRI FANGIRLLÜK İÇERİR.
1)Açlık Oyunları
Şimdi evet,neredeyse on insandan sekizi Açlık Oyunları'nı çok seviyor filan ama benim sevgim çok ayrı. Yani şimdi bir kere düşünün,bu seri/üçleme benim okuduğum ilk üçleme(yani o saftiriği filan saymıyorum) ve yeri benim için çok özel. Peeta olsun,Katniss olsun,Gale olsun... Özellikle hani böyle birinin daha Açlık Oyunları'nı sevdiğini görünce böyle kafayı yiyorum. Gidip en sevdiği sahne neymiş,replik,kitap,karakter vesaireyi sormasam ölürüm çünkü.
Açlık Oyunları'nı okuduğum sırada ilk filmi için iki ay filan vardı ve sınıfta herkes harıl harıl Açlık Oyunları okuyordu. İlk okuyanlardan değildim kabul ama kitabı ilk bitirenlerdenim. Filmi çıktığında daha 12 yaşındaydım,hiçbir yere yalnız çıkma iznim yoktu ve annemi resmen sürükleyerek sinema salonuna götürmüştüm.
Açıkçası filmi ile kitabı arasında pek fark yoktu çünkü senarist,kitabın yazarı Suzanne Collins'ti. Senaristin o olması ve filmin kitaba bağlı kalması çok güzel bir şey ama bir film,eğer kitaptan farklıysa başarılıdır. Yani şöyle,kitabın verdiklerini verip,üstüne koyabiliyorsa. Kitaptaki en önemli sahneleri çıkarmadan, üstüne başka önemli sahne ekleyip,kitabı daha anlamlı kılıyorsa başarılıdır. Yoksa demek istediğim gidip kitaptaki en gerekli sahneleri çıkarıp başka başka konular ele alması değil demek istediğim.
Her neyse,odamda bir sürü posteri var,çıkartmalarını yapıştırmadan öylece saklıyorum; bir video filan gördüğümde feels oluyorum. Kısaca; açlık oyunları bende çok önemli yere sahip.
2)Karanlık Zihinler
Tamam,daha üçüncü kitap yayınlanmamış olabilir ama bu üçlemede en sevdiğim üçlemelerden bir tanesi. Bana her aklıma geldiğinde feels yaşatıyor ki bu bence bir kitabın ne kadar başarılı olduğunun göstergesidir. Alexandra'yı çok seviyorum bence çok sevimli ve başarılı bir kadın. Ayrıca en son okuduğum distopya ve hani ne demem gerektiğini bilmiyorum.
Karakterlerinden biri olan Liam'a o kadar aşığım ki hani anlatamayacağım kadar çok. Her dakika söyledikleri şeyler kafamda çalınıp duruyor ve uzun bir süre onu düşünürken buluyorum kendimi. Yani bu seriyle ilgili fikirlerim iç içe ve hala karman çorman. Ne hissettiğimi bilmiyorum.
3) Seçim/Beni Seç
Mmm.... Şimdi bu seri,(dörtleme) aslında distopya olarak geçiyor filan ama diğer distopyalardaki gibi değil. Yani şimdi Karanlık Zihinler'e bakın,Açlık Oyunları,Uyumsuz,Efsane... Hepsi,ama hepsi bir savaş, bir mücadele evresi. Ama bu kitapta pek de bir mücadele yok. Yani tamam sonunda çok büyük olaylar olsa da açıkçası seri boyu böyle hani kanlı bir savaş olmuyor.
Her neyse,bu seriyi ben ilk çıktığında okuduğumda;sanırım 2012'ydi,Kimse ama KİMSE bu kitabı okumazdı. Bırakın okumayı,bilmezdi bile. Ve ben kendi kendime öyle takılırdım. Tabi o zaman böyle bookstagrammış,goodreadsmiş,yok booktubermış... Yani vardıysa da ben bilmiyordum ya da ingilizce diye yanaşmıyordum ama... Her neyse,kısaca bu seride bende ayrı önem taşır.
4)Efsane Üçlemesi
Bu üçlemeyi daha bu yaz okudum ve o kadar çok seviyorum ki... Yani tamam, hani böyle karakterlere aşık filan değilim -ki bu benim için çok büyük bir olay- ama yine de çok seviyorum. June'dan nefret edenler filan var ama June bana çok benziyor. Biraz dengesiz bir karakter ve ikinci kitap da sürekli fikir değiştirip duruyor.
Day'i seviyorum ama Anden bence daha... benim tipim. Zaten hiçbir zaman bu belalı,kötü çocuk tiplemelerini sevmemişimdir. Her zaman şöyle köşede oturan kültürlü çocuğu sevmişimdir. June ve Anden'ı shiplemiyorum ama Day'le de shiplemiyorum. Çok tuhaf bir durum açıkçası.
5)Uyumsuz Üçlemesi
Şimdi ben bu kitapları taa ilk çıktığı zaman okudum. Yani Açlık Oyunları'nı kışın okudum,bu seriyi de o yaz okumuş olmam lazım.2012 filan. Ama bir şekilde bir arkadaşım benden önce okumuştu ve yaklaşık 20 arkadaş olarak sonunu öğrenmiştik. Zaten Uyumsuz'u spoilersız bitiren insan olduğundan şüpheliyim.
Her neyse,Tris'i pek sevmiyorum ama Tris gerçekten de sevdikleri için canını verebilecek bir karakter. Hani ciddi anlamda. Ve Tris,bana her zaman soğuk bir karakter gelmiştir ve ona kasıntı demeleri bence gayet mantıklı.
Tobias,ah tobias... Tobias belki de karakterinin tam anlamıyla tipim olduğu tek karakter. Mavi gözleri... Neyse,feels geçirmeden devam etmek istiyorum.
6) Harry Potter Serisi
Yani,bu seri hakkında ne demeliyim bilmiyorum. Bu kitapları 2014 kışında okudum,çocukken filmlerini seyrederdim ama pek bişey hatırlamazdım. Yani tek bildiğim anneme "Ya izleyelim!" diye tutturduğumda annemin bana attığı bakış ve ardından benim koltuğun kenarına pısmamdır. Daha sonrasında kitapları bitirdiğimde filmleri de izledim ve seriyi sanırım 10-12 gün içinde maraton yaparak bitirdim. Hele Zümrüdüanka Yoldaşlığı'nı her fırsatta okulda okuduğumu bilirim. Ki o zaman TEOG dönemimdi ve bu kadar hızlı okumam benim için çok büyük bir şeydi.
Harry Potter'dan fangirllük tasladığım tek karakter Draco Malfoy.
Tamam kötü çocukları sevmediğini söylemiştin diyecekler olacaktır ama cidden mi? DRACO KÖTÜ KARAKTER DEĞİL. Draco'yu hiçbir zaman kötü karakter olarak görmedim,o her zaman için benim favorimdi. Hani Harry'yi o kadar sevmeme rağmen Draco mu Harry mi deseniz,yani en çok sevdiğim konusunda,Draco derim.
7)Bir Genç Kızın Gizli Defteri
Tamam,tamam. Şimdi sizin 'ciddi misin,İpek ongun mu? Şaka filan mı yapıyorsun?' dediğinizi duyar gibiyim ama bu seri benim için çok önemli. Beni okumaya iten bir seridir ve Serra'nın hatalarından çıkardığım dersler sanırım hala işime yarıyor. Serra çok tatlı bir karakter,aynı İpek Ongun gibi. Türkiye'de pek fazla seri yazar yok ama; İpek Ongun bence bu dalda en iyisi.
8)Tatlı Şeytan
Şimdi Tatlı Şeytan ile ilgili yorumumu buraya girmiştim lakin belirtmezsem olmaz diye düşündüm. Tatlı Şeytan tam anlamıyla içime sinen bir seri değil,yani bana Açlık Oyunları vs. gibi zevk vermiyor ama yine de çok seviyorum. Böyle çok kolaylıkla okunuyor,uzun ama çerezlik gibi. Bir başka anlamda da size çok fazla şey katıyor.
9)Küçük Mucizeler Dükkanı
Bu seri bana en çok şey öğreten seri. Yani diğer tüm seriler bana çok fazla şey öğretiyor ama bu seri daha gerçek hayata bağlı olduğu için,hayatımda işime yarayan bir çok şey var. Hatta o ilk kitabın arkasındaki battaniye modelini yapmaya çalıştım!
Yani demek istediğim günlük hayatınızı biraz da olsa hafifleten,size asla pes etmemenizi belirten çok harika bir kitap.
10) The 100
(Şimdi öncelikle söyleyeyim, dizide favorim Finn)
Bu diziyi ilk altyazılı bölümü çıktığından beri izliyorum ve bu dizi gerçekten çok güzel. İlk iki kitabını bu yılın Mart ayında okudum ve çok sevdim. Dünyası,kurgusu vesaire çok sevdiğim bir dünya. Tamam,bazı mantık hataları olabiliyor ama kafa dağıtmak için ideal.
Eee, sizin favorileriniz neler? Yorum bırakırsanız ve bu postumu beğenirseniz çok sevinirim. Yakında buraya Okula Dönüş' le ilgili bir yazı koyacağım, şimdiden yazacağım yazı için heyecanlanıyorum. Alışverişle ilgili de püf noktalara değineceğim,linkleri ve fiyatları da paylaşacağım,umarım merak ettiğiniz bir konudur.
Yazmamı ve paylaşmamı istediğiniz,merak ettiğiniz bir şey varsa Instagram hesabımdan ya da tumblr hesabımdan ulaşabilirsiniz.
Instagram : kitapkurdubirfangirl
Tumblr: Biggestfangirlsblog
(TATLI ŞEYTAN
EFSANE
KARANLIK ZİHİNLER ile ilgili yorumları blogumda bulabilirsiniz.)
Hadi Başlayalım.
NOT: AŞIRI DUYGUSAL FANGIRL DUYGULARA KATLANAMAYANLARIN ÇIKMASI RİCA OLUNUR.
DİKKAT: AŞIRI FANGIRLLÜK İÇERİR.
1)Açlık Oyunları
Şimdi evet,neredeyse on insandan sekizi Açlık Oyunları'nı çok seviyor filan ama benim sevgim çok ayrı. Yani şimdi bir kere düşünün,bu seri/üçleme benim okuduğum ilk üçleme(yani o saftiriği filan saymıyorum) ve yeri benim için çok özel. Peeta olsun,Katniss olsun,Gale olsun... Özellikle hani böyle birinin daha Açlık Oyunları'nı sevdiğini görünce böyle kafayı yiyorum. Gidip en sevdiği sahne neymiş,replik,kitap,karakter vesaireyi sormasam ölürüm çünkü.
Açlık Oyunları'nı okuduğum sırada ilk filmi için iki ay filan vardı ve sınıfta herkes harıl harıl Açlık Oyunları okuyordu. İlk okuyanlardan değildim kabul ama kitabı ilk bitirenlerdenim. Filmi çıktığında daha 12 yaşındaydım,hiçbir yere yalnız çıkma iznim yoktu ve annemi resmen sürükleyerek sinema salonuna götürmüştüm.
Açıkçası filmi ile kitabı arasında pek fark yoktu çünkü senarist,kitabın yazarı Suzanne Collins'ti. Senaristin o olması ve filmin kitaba bağlı kalması çok güzel bir şey ama bir film,eğer kitaptan farklıysa başarılıdır. Yani şöyle,kitabın verdiklerini verip,üstüne koyabiliyorsa. Kitaptaki en önemli sahneleri çıkarmadan, üstüne başka önemli sahne ekleyip,kitabı daha anlamlı kılıyorsa başarılıdır. Yoksa demek istediğim gidip kitaptaki en gerekli sahneleri çıkarıp başka başka konular ele alması değil demek istediğim.
Her neyse,odamda bir sürü posteri var,çıkartmalarını yapıştırmadan öylece saklıyorum; bir video filan gördüğümde feels oluyorum. Kısaca; açlık oyunları bende çok önemli yere sahip.
2)Karanlık Zihinler
Tamam,daha üçüncü kitap yayınlanmamış olabilir ama bu üçlemede en sevdiğim üçlemelerden bir tanesi. Bana her aklıma geldiğinde feels yaşatıyor ki bu bence bir kitabın ne kadar başarılı olduğunun göstergesidir. Alexandra'yı çok seviyorum bence çok sevimli ve başarılı bir kadın. Ayrıca en son okuduğum distopya ve hani ne demem gerektiğini bilmiyorum.
Karakterlerinden biri olan Liam'a o kadar aşığım ki hani anlatamayacağım kadar çok. Her dakika söyledikleri şeyler kafamda çalınıp duruyor ve uzun bir süre onu düşünürken buluyorum kendimi. Yani bu seriyle ilgili fikirlerim iç içe ve hala karman çorman. Ne hissettiğimi bilmiyorum.
3) Seçim/Beni Seç
Mmm.... Şimdi bu seri,(dörtleme) aslında distopya olarak geçiyor filan ama diğer distopyalardaki gibi değil. Yani şimdi Karanlık Zihinler'e bakın,Açlık Oyunları,Uyumsuz,Efsane... Hepsi,ama hepsi bir savaş, bir mücadele evresi. Ama bu kitapta pek de bir mücadele yok. Yani tamam sonunda çok büyük olaylar olsa da açıkçası seri boyu böyle hani kanlı bir savaş olmuyor.
Her neyse,bu seriyi ben ilk çıktığında okuduğumda;sanırım 2012'ydi,Kimse ama KİMSE bu kitabı okumazdı. Bırakın okumayı,bilmezdi bile. Ve ben kendi kendime öyle takılırdım. Tabi o zaman böyle bookstagrammış,goodreadsmiş,yok booktubermış... Yani vardıysa da ben bilmiyordum ya da ingilizce diye yanaşmıyordum ama... Her neyse,kısaca bu seride bende ayrı önem taşır.
4)Efsane Üçlemesi
Bu üçlemeyi daha bu yaz okudum ve o kadar çok seviyorum ki... Yani tamam, hani böyle karakterlere aşık filan değilim -ki bu benim için çok büyük bir olay- ama yine de çok seviyorum. June'dan nefret edenler filan var ama June bana çok benziyor. Biraz dengesiz bir karakter ve ikinci kitap da sürekli fikir değiştirip duruyor.
Day'i seviyorum ama Anden bence daha... benim tipim. Zaten hiçbir zaman bu belalı,kötü çocuk tiplemelerini sevmemişimdir. Her zaman şöyle köşede oturan kültürlü çocuğu sevmişimdir. June ve Anden'ı shiplemiyorum ama Day'le de shiplemiyorum. Çok tuhaf bir durum açıkçası.
5)Uyumsuz Üçlemesi
Şimdi ben bu kitapları taa ilk çıktığı zaman okudum. Yani Açlık Oyunları'nı kışın okudum,bu seriyi de o yaz okumuş olmam lazım.2012 filan. Ama bir şekilde bir arkadaşım benden önce okumuştu ve yaklaşık 20 arkadaş olarak sonunu öğrenmiştik. Zaten Uyumsuz'u spoilersız bitiren insan olduğundan şüpheliyim.
Her neyse,Tris'i pek sevmiyorum ama Tris gerçekten de sevdikleri için canını verebilecek bir karakter. Hani ciddi anlamda. Ve Tris,bana her zaman soğuk bir karakter gelmiştir ve ona kasıntı demeleri bence gayet mantıklı.
Tobias,ah tobias... Tobias belki de karakterinin tam anlamıyla tipim olduğu tek karakter. Mavi gözleri... Neyse,feels geçirmeden devam etmek istiyorum.
6) Harry Potter Serisi
Yani,bu seri hakkında ne demeliyim bilmiyorum. Bu kitapları 2014 kışında okudum,çocukken filmlerini seyrederdim ama pek bişey hatırlamazdım. Yani tek bildiğim anneme "Ya izleyelim!" diye tutturduğumda annemin bana attığı bakış ve ardından benim koltuğun kenarına pısmamdır. Daha sonrasında kitapları bitirdiğimde filmleri de izledim ve seriyi sanırım 10-12 gün içinde maraton yaparak bitirdim. Hele Zümrüdüanka Yoldaşlığı'nı her fırsatta okulda okuduğumu bilirim. Ki o zaman TEOG dönemimdi ve bu kadar hızlı okumam benim için çok büyük bir şeydi.
Harry Potter'dan fangirllük tasladığım tek karakter Draco Malfoy.
Tamam kötü çocukları sevmediğini söylemiştin diyecekler olacaktır ama cidden mi? DRACO KÖTÜ KARAKTER DEĞİL. Draco'yu hiçbir zaman kötü karakter olarak görmedim,o her zaman için benim favorimdi. Hani Harry'yi o kadar sevmeme rağmen Draco mu Harry mi deseniz,yani en çok sevdiğim konusunda,Draco derim.
7)Bir Genç Kızın Gizli Defteri
Tamam,tamam. Şimdi sizin 'ciddi misin,İpek ongun mu? Şaka filan mı yapıyorsun?' dediğinizi duyar gibiyim ama bu seri benim için çok önemli. Beni okumaya iten bir seridir ve Serra'nın hatalarından çıkardığım dersler sanırım hala işime yarıyor. Serra çok tatlı bir karakter,aynı İpek Ongun gibi. Türkiye'de pek fazla seri yazar yok ama; İpek Ongun bence bu dalda en iyisi.
8)Tatlı Şeytan
Şimdi Tatlı Şeytan ile ilgili yorumumu buraya girmiştim lakin belirtmezsem olmaz diye düşündüm. Tatlı Şeytan tam anlamıyla içime sinen bir seri değil,yani bana Açlık Oyunları vs. gibi zevk vermiyor ama yine de çok seviyorum. Böyle çok kolaylıkla okunuyor,uzun ama çerezlik gibi. Bir başka anlamda da size çok fazla şey katıyor.
9)Küçük Mucizeler Dükkanı
Bu seri bana en çok şey öğreten seri. Yani diğer tüm seriler bana çok fazla şey öğretiyor ama bu seri daha gerçek hayata bağlı olduğu için,hayatımda işime yarayan bir çok şey var. Hatta o ilk kitabın arkasındaki battaniye modelini yapmaya çalıştım!
Yani demek istediğim günlük hayatınızı biraz da olsa hafifleten,size asla pes etmemenizi belirten çok harika bir kitap.
10) The 100
(Şimdi öncelikle söyleyeyim, dizide favorim Finn)
Bu diziyi ilk altyazılı bölümü çıktığından beri izliyorum ve bu dizi gerçekten çok güzel. İlk iki kitabını bu yılın Mart ayında okudum ve çok sevdim. Dünyası,kurgusu vesaire çok sevdiğim bir dünya. Tamam,bazı mantık hataları olabiliyor ama kafa dağıtmak için ideal.
Eee, sizin favorileriniz neler? Yorum bırakırsanız ve bu postumu beğenirseniz çok sevinirim. Yakında buraya Okula Dönüş' le ilgili bir yazı koyacağım, şimdiden yazacağım yazı için heyecanlanıyorum. Alışverişle ilgili de püf noktalara değineceğim,linkleri ve fiyatları da paylaşacağım,umarım merak ettiğiniz bir konudur.
Yazmamı ve paylaşmamı istediğiniz,merak ettiğiniz bir şey varsa Instagram hesabımdan ya da tumblr hesabımdan ulaşabilirsiniz.
Instagram : kitapkurdubirfangirl
Tumblr: Biggestfangirlsblog
(TATLI ŞEYTAN
EFSANE
KARANLIK ZİHİNLER ile ilgili yorumları blogumda bulabilirsiniz.)
Yorumlar
Yorum Gönder