Okumak ve Bazı Okuyucular


Bugün sizinle okumakla alakalı konuşmak istiyorum.Blogumu açtığımdan beri bir çok konu anlattım ve büyük bir kısmı da kitaplarla,okumayla alakalıydı. Fakat hiçbir zaman spesifik olarak okumakla alakalı konuşmamıştım,bu yüzden bugün sizinle uzun bir aradan sonra okumak üzerine konuşmak istiyorum.Okumaktan bahsederken aynı zamanda belirli okuyuculardan da bahsedeceğim.

Okuyucuların büyük bir kısmı,en azından etrafımdakilerden bildiğim kadarıyla,sadece klasik eserlerin edebi değeri olduğunu,sadece onların bizlere,biz okuyuculara fayda sağlayabileceğini düşünüyorlar.Oysa ki ben alakası bile olmadığını düşünüyorum.En azından tek bir türe bağlı kalmanın yapabileceğimiz en büyük hata olduğunu düşünüyorum.

Her şeyden önce bahsetmek isterim ki anneannem hayatımda tanıdığım en kültürlü yetişkinlerden biridir ve bana hep "ne okumak istiyorsan onu oku" diyerek,her zaman kitap okurken,kitap seçerken özgür olmamı sağladı.Her mağazaya gidişimizde,her kitapçıda beni alabileceğim okuyabileceğim kitapların önüne götürür,en az 100 kitap seçeneğinden 3-4 tane seçmemi sağlardı.Bu aynı zamanda kendi seçimlerimi kendi başıma yapabilmem konusunda da faydalı oldu ancak genel olarak Türkiye deki ve aynı zamanda dünyadaki bu "sen onu okuyamazsın,okumamalısın,kaç yaşındasın ki sen daha,daha tolstoy bile okumamışsındır" gibisinden yargıları,insanların günbegün okuma alışkanlığı edinmesinden uzaklaştırıyor ve toplumlar olarak büyük bir kültür yoksunluğu,tamamen sıradanlaşma(aynılaşma) durumuna sürükleniyoruz.Bir önceki yazımda bahsettiğim gibi bu aynılaşma durumu sadece modada değil,her konuda geçerli olmaya başladı.

Kitap okuma alışkanlığı edinemiyor oluşumuzun-toplum olarak- bence en büyük sebebi istediğimiz kitapları özgürce okuyamıyor oluşumuz.Öğretmenlerimiz,ailelerimiz sürekli bize ne okuyup ne okumamamız gerektiğini diretiyor ve bir süre sonra tamamen okumaktan kopuyoruz.Şahsen ben,biri beni,o şeyi yapmak istiyor bile olsam,o şeyi yapmaya zorladığı zaman yapmaktan direkt vazgeçiyorum,tüm isteğim sönüyor.Kitap okuma alışkanlığı kazandırılmaya çalışılırken yapılan ikinci büyük hata da okuma alışkanlığı kazanmaya çalışan bireyleri zorlamak.Yani tamam,okutmaya çalışmak güzel bir şey ama " okuyacaksın"diye diretmek neden?Onun yerine "bakın bu kitaplarda güzel,bence bunları okuyabilirsiniz" denilemez mi?En azından,okumak isteyenler varsa 3-5 kişi,onları soğutmamış olunur?

Aynı zamanda bizleri sadece klasik okumaya iteleyen ve fantastik,bilim kurgu gibi türlerdeki eserleri okumaktan alıkoyan "olgun" okuyucular,o eserlerin yaratıcılığımıza fayda sağlayacağına,oluşmakta ve gelişmekte olan o genç beyinlerimizin yaratıcılığını artıracağını değil,aksine gerçeklikten uzaklaştırdıkları için bizi tamamen bir hayal dünyasına sokacağını düşünüyorlar.Bu da toplumdaki bir diğer hata.İnsanları fantastik veya bilim kurgu okumaktan uzaklaştırmak,insanların geleceği düşünmesini,etrafındaki geliştirilebilecek şeylerin ne kadar geliştirilebileceğini görmesini engeller ki bu daha teknolojinin gelişmesinde direkt rol oynayan bir faktördür.Teknoloji hayal kurmakla başlar ve bir insan hayal kurmaya kitap okumakla başlar. Fantastik bir kitap sizin düş gücünüzü,sıradan bir dram kitabından daha çok artırır.Fantastik kitap okunmasını engellemek de doğrudan gençlerin ve okuyucuların yaratıcılığının gelişmesini engeller.



Büyürken,hayal etmeye ihtiyaç duyarız çünkü hayal etmek bir nevi yaşamaya devam etmeyi sağlayacak güç gibidir,bizi ilerlemek için,hayatımızda bir şeyleri hala değiştirebilme şansımız olduğuna inandırabilmek için bir yakıt gibidir ve bu yaratıcılığın,hayal kurabilme yetisinin gelişebilmesi için onu çalıştırmak gereklidir.Onu çalıştıran kitapları okumak da düş gücünü oldukça ilerletir.Dikkat edin,etrafınızdaki yaratıcı insanların çoğu çok kitap okurlar.Her türden okurlar,tek bir türe odaklı kalmazlar.Çok okumak derken üst üste aynı türden 5 kitap değilde,kısa aralarla farklı farklı türlerden,birer ikişer okurlar.Sebebi budur. Tek bir türe takılı kalınırsa da dünyadaki diğer olaylardan uzak kalırsınız ve en yakından ilgilendiğiniz konu pek de bir işe yaramamaya başlar.

Aynı zamanda hiçbir teknoloji,hayal kurmadan geliştirilemez.Jules Verne,Ay'a Yolculuk kitabını aya gidilmeden yaklaşık 100 yıl önce yazmıştır.Yaratıcıdır,insanları Ay'a gidilebileceğine dair ümitlendirmiştir ve sonunda da gerçekleşmiştir.Ek olarak,her teknolojide de bir geliştirme-değiştirme mantığı mevcuttur.Eğer biz,önümüzde durmakta olan bir vazonun bile ne kadar geliştirilebileceğini öğreneceksek bunu klasik kitaplardan değil,fantastiklerden/bilim kurgudan/ütopya-distopyadan öğreniriz.O yüzden bu tarz kitapların okunmasını engellemek bana oldukça yanlış geliyor.

Tabi ki demiyorum,herkes sadece fantastik okumalı diye. Hayır,ondan bahsetmiyorum.Elbette klasik kitaplarda okunmalı,dram da okunmalı,sevilen/sevilmeyen(eziyet olmadığı,zorlanılmadığı sürece,öğrenmek adına okumak) her türlü kitap okunmalı.Arada gerçekten de hiçbir değeri olmayan,çerezlik kitaplarda okunmalı-her kitabın değeri vardır gözümde ama anladınız bahsettiğim kitapları-sonuçta her alanda bilgi ve kültür sahibi olunmalı,ama fantastik ve bilim kurgu türlerine yetişkin insanlar tarafından o kadar büyük bir ön yargı var ki,anlatmadan geçemedim açıkçası.

Ütopyalar,distopyalar,eğer günümüzde "... lar olsaydı,...lar olmasaydı"yı gösterirler bizlere.O yüzden çok da etkilidirler,çevremize ne yaptığımız,çevremize ne yapmadığımızla ilgili olarak bizlere bilgi sunarlar. O türler de en az fantastik türler kadar hayal gücümüzün gelişmesinde etkilidir,eklemeden geçemedim.

Ee,şimdi zorlama konusuna geçelim. "şunu okuyacaksın!Hayır onu okumayacaksın!" diye okumak istediğimiz ve okumak istemediğimiz kitaplar üzerindeki zorlama ve baskılara.Bu baskıcılık,hiçbir konuda yapılmaması gereken,dünyadaki belki de en yanlış ve en çok zarara sebebiyet veren konulardan biri.
Bir insan bir şeyi yapmak istemiyorsa onu zorlayamazsınız.Ailesiyseniz,en baştan zorlamamanız gerekir zaten.Çünkü eğer çocuk kendi seçimlerini yapamazsa,o çocuğa o fırsat tanınmazsa,ileride de kendisini hangi konu olursa olsun sürekli yönlendirecek birilerine ihtiyaç duyacaktır ve bu da toplumda çok daha büyük bir probleme yol açacaktır.Okul seçerken,bölüm seçerken,ev seçerken,hatta en çok da eş seçerken ortaya çıkar bu illa "bir büyüğe danışma" problemi. En başından çocuklara kendi kitaplarını seçebilme hakkı tanınmalı ve özgürce istediklerini okuyabilme şansı tanınmalıdır.Küçük yaşta buna alışmalıdırlar.
Elbette ki,çocuklar ve gençler bazen yanlış kitaplar,yaşlarına uygun olmayan kitaplar seçebilirler.Bu durumun olmaması için yönlendirilmelidirler elbette.Bir kitapçıya gidildiğinde eğer 2 kitap alınacaksa,8 kitap seçtirip,içinden yetişkinler eleyebilirler. "bunu okuma bence,bu yaşına pek uygun değil gibi sanki" gibi basit ama etkili cümlelerle kötü veya anlamsız,zararlı kitaplar okumalarını engelleyebilirler.



Bir yerden sonra çocuk(yaklaşık 10-11 yaşından sonra) ne okuyup okumaması gerektiğini öğrenmiş olur zaten,en azından ben ve benim gibi küçük yaşta okuma alışkanlığı edinmiş bir çok arkadaşımda aynı şekilde. O yaştan sonra çocuk kitaplar konusunda sadece tavsiye alır ve tavsiyeyi uygulamaya çalışır.

En son olarak,toparlamak için söylemek istediğim,her çocuk büyürken,okumayı öğrendiği andan itibaren istediklerini seçebilmeli,klasikleri okuduğu kadar,onların yanında bir o kadar da (hatta daha fazla) fantastik,bilim kurgu türünde yaratıcılığını geliştirecek kitaplar okumalıdır.

Aynı zamanda bir çocuk bir kitabı okumak istemiyorsa,o çocuğun o kitabı okuması için zorlanmaması gerekir,bir yerden sonra,üstünden bir süre geçtikten sonra,çocuk kendisi o kitabı okumayı seçecektir,eğer alışkanlık kazandıysa.Aynı zamanda okuduğu kitabı da sert bir dille eleştirmemeli,özellikle de okunmayan bir kitap,o çocuk tarafından okunuyorsa ve siz kitaba karşı önyargılıysanız hiçbir kötü yorum belirtmemeniz çocuğa daha faydalı olabilir.Fakat içeriğinden şüphelendiğiniz bir kitap için konusunu sorabilir,içeriğini anlattırabilir ve bu sayede bilgi sahibi olabilirsiniz.

Bugünlük bu kadar,umarım faydalı olmuş,sizlere bir şeyler katabilmişimdir. Şimdilik hoşçakalın,bir sonraki yazımda görüşmek üzere!


Bana;
Kitapkurdubirfangirl/instagram üzerinden ulaşabilirsiniz :)























Yorumlar

Popüler Yayınlar