Marslı Kitap Yorumu

Merhaba,ben Helin.İlk bloguma hoşgeldiniz,bugün sizlere en son okuduğum kitap Marslı'yı anlatacağım.


credit:@fanris via weheartit.com

Marslı, #ramazanathon etkinliği kapsamında okuduğum dördüncü kitaptı. Bitireli birkaç gün oldu ama yorumumu girmeliyim diye düşündüm.
Öncelikle konusundan bahsedeyim. Mark Watney, Ares 3 ile Mars'a giden bilim insanlarından biri ancak çıkan Kum fırtınasında arkadaşlarıyla birlikte uzay araçları Hermes'e binemiyor ve Mars'ta yalnız kalıyor. Mars'ta kalabileceği  ve onu 400 gün sağ tutacak bir evi ve yatacağı barınağı var. Fakat böyle ki 400 gün yeterli değil çünkü Ares 4 ekibi 4 yıl(1460 gün) sonra gelecek. 
Akıcı bir kitap olan Marslı, bilimsel içeriğiyle size birçok şey katıyor ve aynı zamanda bilimle ilgili şeyleri öğrendiğiniz sürece kafanızda Mark'ı kurtarmak için çeşitli senaryolar dönüyor. Mark saçma bir şey yaptığında siz çok şaşırıyorsunuz ve kitaba " Mark, n'aptın oldu mu?" şeklinde yorumlarınızı ortaya koyuyorsunuz.

Mark Watney'in Mars'taki bu mücadelesi bir macera kitabı örgüsüyle yazılmamış. Yani " şimdi ne olacak, acaba bir gün sonra noldu" diye ilerleyen bir kitap değil. Ha, sürükleyici mi, elbette! Sadece macera için değil-aksiyon için de değil- merak duygusuyla sürükleyen bir kitap. Başlarda kullanılan Kimya ve değişik astronomi bilgileri beyninizi biraz yakabilir ama dayandıktan sonra-ki kimyayı seviyorsanız çok da hoş bir durum ortaya çıkıyor- kitaptaki bilimsel bilgileri en kötü hali ile anlamaya başlıyorsunuz. Ben bazı yerlerde bütünüyle anladım, bazı yerlerinde ise anlamadan es geçtim. Fakat yine de bir bilim kurgu romanının bu kadar derinleme anlatımı açıkçası çok hoşuma gitti. Andy Weir, güzel iş çıkarmış. Bir mühendis veya bir kimyager değil, bu da onun çok sıkı bir araştırma yaptığının en önemli kanıtı. Yazdığı ilk kitapta da bu kadar büyük bir başarı elde ettiyse, ilerideki kitaplarında ne kadar büyük bir başarı elde edeceğini merak ediyorum. 
Kitabın dili ağır değil, kolaylıkla okunuyor. Ayrıca kitap boyunca geçen"sıçtım, ulan," gibi ifadeler açıkçası bana çok samimi geldi. Kitabın bazı bölümlerinde katıla katıla güldüğüm, " hadi be" dediğim yerler var. Yani her ne kadar bir bilim kurgu romanı olsa da güldürmeyi de çok rahat bir şekilde başarıyor.


 Kitabın kapağını ben doğrusunu söylemek gerekirse çok beğendim. Temaya uygun hoş bir kapak Tasarımı yapılmış. Yurt dışı kapağıyla aynı yapılmış olması da İthaki Yayınları'nın iyi iş çıkardığının göstergesi. Kitaptaki tek sıkıntı, uzun süre boyunca okusanız da yüzlerce olay olsa da, kitap sayfasında bir ilerleme alamamanız. Bu kitapla alakalı değil, kitabın puntosuyla alakalı. Saatlerce okuyorum-atıyorum iki üç saat- yüzlerce olay oluyor ama okuduğum sayfa sayısı en fazla elli oluyor. Eh, bu da gurur kırıcı tabi. 
En Beğendiğim noktalar;
" onlar yeterli değil. Basın bunun için boğazımdan aşağı iniyor, Kıçımdan yukarı çıkıyor. İki yönde ilerliyorlar Venkat, ortada buluşacaklar!" 
" Eşcinsel roket beni kurtarmaya geliyor. Anlaşıldı. "
"  Dalga mı geçiyorsun lan sen benimle!" 
" Ulan var ya, Sikeyim böyle işi. bu hava kilidini de, bu Hab'ı da bu gezegeni de sikeyim!" 
" Belki bir tüketici yorumu yazarım. ' ürünü Mars yüzeyine çıkardım, çalışmamaya başladı. 0/10." 
"Patatesleri öylece dışarı atamam. Vuracak bir sonraki fırtına Marslı Patates Göçü'ne neden olur. " 


Beni diğer hesaplarımdan takip edip,yakında gelecek olan blog yazılarımı kaçırmayın,bloga da takip atarsanız sevinirim!
Instagram: kitapkurdubirfangirl
Twitter: hipsterFang





Yorumlar

Popüler Yayınlar